22 Mayıs 2014 Perşembe

Kitap Fali



Yokluğun üstüne kurşun kalemle yazılmış anılar.
Yokluğun karşısında okuyorum onları
Anılar okunur mu? Deme bana,Şu an seninle konuşuyorsam
Okuyorum işte satır,satır...
Bak uzanmış yatıyorsun işte...
El falı misali,kader çizgilerin bile anı olmuş..
Ellerinden anıları okuyorum.
Öyle bir fal ki bu,papatya halt etmiş.
Varmısın yokmusun değil
Yoksunluğun falı.
Hani basma etekli cingenelerin söylediği
o 3 vakitin olmadığı bir fal
Kitap falının ta kendisi aslında.
Doğru sayfa ve pragrafı söylemek gibi..
Aslında sonunu bildiğin bir kitapda aramak gibi.
Tanrının yazdığı kader kitabında sayfalarda seni aramak gibi.
aslında eline gelen ilk kitabın 25. sayfasına öyle bakmak gibi.

9 Mayıs 2014 Cuma

Sanırım,Tanrım!

Benim en büyük mucizem Kuran der son peygamber,
İsa ise,babasız doğdum,ölü insanı diriltim der,
Musa,
Asam ile denizi ikiye böldüm,firavunu suya gömdüm der..

Hep inanmayanlar için bu mucizeler,
Inancı olmayanlar için,
Görsün de inansınlar diye.
Inananlar Onlara 'tanrının yarratığı,tanrılardı' der.

Bende ufak bir tanrıydım, O büyük tanrının yarattığı
Mucizelerim de oldu,tanrılık culmüm kadar.
Kulum vardı bir tane,
Secdeye kafasını koymasada,ibadetini gözleriyle yapan,
Kitap da verilmemişti benim gibi culmu kendinden küçük tanrıya
kulum da kitaplardan ögrenmedi zaten ibadet etmeyi,
Nasil geliyorsa içinden öyle selamlardı beni.
Bazen güneşi selamlar gibi,bazen şeytan taşlar gibi
Sonra tanrılık culmum yetmedi,onun dualarına.
Olmuyordu artık,ellerini açarak istediği her dilek.
Kul olmayı bıraktı,benim dualarım tanrımdan büyük olmamalı dedi.
Cennetimdeki meyvelerde doyurmadı onu,zaten cehennemim de olmadı ki,
Nasıl kıyardım,kulumu cayır cayır yakmaya!
Gitti kulum,
kalmadı kulum,
Kulsuz tanrı oldum,